Erkekler Doğum Sürecinde Eşlerine Nasıl Yardımcı Olurlar
DOĞUM SÜRECİNDE YARDIMCI OLMAK:
Günümüzde babalar ve partnerler doğum sancılan ve doğum sırasında eşlerinin yanında bulunuyor. Hastaneler, genelde bu süreçte kimin hastanın yanında bulunacağı konusunda sınırlama getirmiyor ama doğumhanede bulunacak kişi sayısını sınırlayabiliyor. Doğum süreci sırasında partnerinize yardım etmek için yapabileceğiniz çok şey var. Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Heyeti şu ipuçlarını öneriyor:
- Sürecin ilk aşamasında partnerinizin kafasını dağıtmaya çalışın.
- Ona gününüzün nasıl geçtiğini anlatın ya da birlikte bir film izleyin.
- Eğer yataktan çıkmaması söylenme-misse, birlikte kısa yürüyüşler yapın.
- Kasılmaların süresini tutun.
Kasılma aralarında beline ve omuzlarına masaj yapmayı önerin. - Katıldığınız doğuma hazırlık kurslarında öğrendiğiniz gevşeme tekniklerini kullanmasına yardımcı olun.
- Ikınma sırasında ona destek verin.
Önemli olan, ister tırnaklarını elinize geçirsin, ister kaba bir dil kullansın, size ihtiyaç duyabilir diye onun yanında olmanızdır.
Doğumdan sonra Bu, artık ana babanın çocuğuyla meşgul olma vaktinin geldiği en güzel zamandır. Bu aşamada bebeğin bakımına aktif olarak katılabilir, banyosunu yaptırabilir, altını değiştirebilir, kucağınıza alıp sarılabilirsiniz. Eğer partneriniz bebeği emziriyorsa, moral destek sağlayabilirsiniz zira bu, ilk zamanlarda o kadar da kolay bir iş değildir. Eğer mama veriyorsanız, biberonla besleme işini sırayla yapabilirsiniz. Ayrıca arkadaş ve akraba ziyaretlerini de kontrol altında tutabilirsiniz. Partneriniz yorulur ve dinlenme ihtiyacı hissederse, ziyaretçiler ve bebekle birlikte doğum katının koridorlarında tur atmayı teklif edin. Ziyaretçilerin bebeğe dokunmadan önce ellerini dezenfekte etmelerine ya da yıkamalarına yardımcı olun. Partnerinizin normal yeme içme düzenine geçmesine izin verildikten sonra en sevdiği fırın ya da dükkandan bir yiyecek getirin. Bu ona kendini çok özel hissettirecektir.
YAYGIN KAYGILAR
Bu işin kolay bir şey olmadığı belliydi. Yeni bir ebeveyn olarak şöyle kaygılarınız olabilir; Sınırlı babalık izni: Bebeğin doğumunda işlerinize ara veremiyor ya da izin alabiliyorsanız, hem iş programınızı aksatmadan yürütmek, hem de bebeğe vakit ayırmak zor olabilir.
Yeni sorumluluklar: Yeni doğmuş bebeklerin sürekli bakım ve ilgiye ihtiyacı vardır. Besleme, bez değiştirme ve ağlama krizlerine ek olarak (bazı ebeveynler bunlara hazır değildir) ev işlerine ve diğer gündelik işlere de vakit ayırmak gerekir. Özgür ve bağımsız bir hayat tarzına alışkınsanız, yeni sorumluluklarınıza uyum sağlayıp sağlamayacağınızla ilgili soru işaretleri olabilir kafanızda.
Bölünen uyku:Yeni doğan bebekler ebeveynlerinin geceleri iyi uyku almalarına izin vermezler. Uykusuzluk kısa sürede canınıza tak edebilir.
Maddî zorluklar: Doğum, hastane masraftan, bezler, giysiler ve bebek odası mobilyaları alt alta toplanınca büyük rakam ulaşır. Üstüne üstlük, daha büyük bir eve taşınmışsanız veya siz çalışırken bebeğe baksın diye bakıcı tutmuşsanız hele ki ikinizden biri ücretsiz izin almış ya da bebeğe bakmak için işten ayrılmışsa, durum daha da zorlaşır.
Partnerinizle daha az vakit geçirmek: Bir bebeğinizin olması demek partnerinizin ilgisini üçüncü bir kişiyle paylaşmak demektir. Bu hayatınızda ilk kez yaşadığınız bir şey olduğu için kendinizi dışlanmış hissetmeniz olağandır. Özellikle de partneriniz bebeği emziriyorsa.
Cinsel aktivitede azalma: Seks hayatınıza ara vermek bazen içten içe kızgınlıklara neden olup ilişkinizi zora sokabilir.
Depresyon: Araştırmalar, tıpkı anneler gibi babaların da doğum sonrası depresyona girebileceğini göstermiştir.
Eyleme geçin Ebeveynliğe aktif olarak hazırlanarak kaygılarınızı azaltmanız mümkündür. Örneğin;
Partnerinizle konuşmayı sürdürün. Bebeğin doğumunun günlük yaşamınızı, ilişkinizi ve hatta kariyerinizi nasıl değiştireceğini onunla tartışın. Geleceğe ait hayallerinizi paylaşmaktan da kaçınmayın.
Sosyal destek ağı kurun. Gebelik sırasında partneriniz sağlık görevlilerinden, ailesinden ve arkadaşlarından destek görebilir. Eşlerin bu dönemde destek ağlarının olması önemlidir, özellikle de planlanmamış bir gebelik yaşanıyorsa ya da ana babalık hakkında olumsuz öyküler kulağınıza gelmişse. Ana babalığa hazırlanırken size tavsiyede bulunacak ve cesaret verecek arkadaş ve aile bireylerinizi belirleyin.
Maddi meseleler konusunda önceden harekete geçin. Bebek sahibi olmak masraflı bir iştir. Bu yüzden tasarruf ederek, bütçe yaparak ve bir takım lükslerden vazgeçerek bu masrafları planlı bir şekilde karşılamak mantıklı olur. Bir planlamacıya danışmak da bu masrafların üstesinden gelme yöntemlerini öğrenme açısından doğru olur.
Nasıl bir ebeveyn olmak istediğinizi gözden geçirin Kendi ana babanızın size nasıl davrandığını düşünmeye çalışın. Kendi anne ya da babanızla olan ilişkinizin hangi yönlerinin aynısını çocuğunuzla yaşamak istediğinizi ve neleri farklı yapabileceğinizi düşünün.
Olayın dışında kalmayın. Bebeğiniz doğduktan sonra genişlemiş olan ailenizle bağ kurmanın yollarını arayın. Örneğin;
Ailenizle birlikte hastanede kalın. Hastane ve çalışma programınız izin veriyorsa, bebeği eve götürme zamanı gelene kadar onlarla birlikte hastanede kalın. Böylelikle, bebeğinizin ilk birkaç günlük yaşamında önemli bir yeriniz olduğunu hissedersiniz. Başka çocuklarınız varsa, bebeğe ve annesine tüm ilginizi verebilesiniz diye onlar için büyük anne ve babalarıyla ya da akraba ve arkadaşlarınızla eğlenebilecekleri partiler düzenleyin.
Bebeğin bakımını sırayla üstlenin. Bebeğin beslenme ve alt değiştirme işlerini sırayla yapın. Partneriniz süt veriyorsa eğer, gece bez değiştirme işini siz yapın ya da bebeği onun yanma siz getirin. Ya da anne memesinden sağılmış sütü biberonla siz verebilirsiniz. Bebeğin gazını çıkartma veya emzirme sonrası yatağa yatırılma işlerini de yapabilirsiniz.
Bebekle oyun oynayın. Kadınlar bebeklerine daha sakin ve rahatlatıcı uyarıcılar gönderirken, erkekler daha sesli ve canlı aktivitelere yönelirler. Her iki oyun tarzı da önemlidir ve ödülü de bebeğin gülümsemesini görmektir.
Partnerinize şefkat gösterin. Cinsellik geçici bir süre için yasak demek birbirinize sarılıp öpüşmeyeceksiniz demek değildir. Zamanla yeni aile düzeninizin rayına oturacağını, siz ve partnerinizin de yeniden birbirinize ayıracak zamanınız olacağını unutmayın.
İletişim kanallarını açık tutun. Yaşadığınız değişimleri, beklentilerinizin gerçeklikle örtüşüp örtüşmediğini, bebeğiniz büyüdükçe birbirinize nasıl destek olabileceğinizi partnerinizle konuşmaya devam edin. Eğer eşlerden biri işinin başındaysa, gün içinde yaşadığınız komik şeyleri ve çektiğiniz resimleri e-posta ile ona gönderin. Sadece ikinize ait zaman bulmaya çalışın. Yardım istemek partneriniz için her zaman kolay olmayabilir, bu nedenle taze bir anne olarak ne gibi güçlükler yaşadığını anlatmaya onu teşvik edin.
Yardım isteyin. İlişkinizdeki değişimle başa çıkmakta zorlanıyorsanız ya da depresyon geçirdiğinizi düşünüyorsanız psikolojik danışmanlık hizmeti almayı deneyin.
Gevşeyin. Ana babalık zor iştir ama yaşayacaklarınız konusunda ne kadar hazırlıklı olursanız, bebeğiniz geldiğinde de o kadar özgüvenli ve donanımlı hissedersiniz kendinizi. 19. Bölüm, ilk birkaç haftayla başa çıkma, partnerinizle ilişkiniz ile ilgili beklentileriniz, çocuk yetiştirmenin maddi yönleriyle ilgili ipuçları gibi ebeveynliğe hazırlanmanın çeşitli yönlerini ele alıyor. Fırsat bulduğunuzda, o bölüme bir göz atın. Ayrıca, sizi ebeveynliğe hazırlayacak kitaplar hakkında da tavsiyeler alın
BAŞARDINIZ
Tebrikler! Artık bir ebeveynsiniz ve önünüzde yepyeni bir yol açıldı. Adım adım yol alın. Bugüne kadar hiç kimse çocuk yetiştirmeyi bir anda öğrenmedi. Çalışma ve sabır gerektiren bir uğraş bu. Her şeyden önemlisi, bu yolda ilerlerken işin keyfini çıkarmayı unutmayın.
Henüz yorum yapılmamış.