Lütfen biraz anlayışlı olun, kolay şeyler yaşamıyorum!
Akciğer kanserine yakalanan ünlü isim son durumunu paylaştı.
Mayıs ayında akciğer kanserine yakalandığını açıklayan Billur Kalkavan, uzun aradan sonra paylaşım yaparak, sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Sitem de bulunan takipçilerine de seslenen Kalkavan, ‘kolay şeyler yaşamıyorum’ dedi.
Kalkavan “Biliyorum epeydir paylaşım yapmadım. Herkes arıyor soruyor. Ama cevap verecek halim olmadı” dedikten sonra yaşadığı süreci anlattı.
Hastanede zatürre olduğunu açıklayan Kalkavan, akciğerinden su alındığını söyledi. “Bayağı tatsız şeyler yaşadım. O yüzden hiç enerjim olmadı güzel paylaşımlar yapacak” diyen oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama merak etmeyin tedavilerim çok güzel ilerliyor. Sadece nefes almakta biraz zorlanıyorum. Ciğerimden su boşaltıldı. Tedavilerim, kemoterapi güzel gidiyor.”
‘Lütfen bana sitem etmeyin’ sözleriyle takipçilerinde ricada bulunan ünlü isim ‘biraz anlayışlı olun, kolay şeyler yaşamıyorum’ dedi.
RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN
Billur TV adlı kendi YouTube kanalında Astroloji yayınları yapan Billur Kalkavan, astrolog Oğuzhan Ceyhan ile yeni program çektiklerini de müjdeledi.
‘ZENGİN ÇOCUĞU OLMAK ZOR BİR ŞEY’
Liseyi Amerika’da tamamladı. UCLA Üniversitesi’nden psikoloji dersleri aldı. Sinemadaki ilk rolünde, 1969 tarihli “Ayrı Dünyalar adlı” filmde, Erol Taş’ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğu canlandırdı. Armatör bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Billur Kalkavan, çocukluk yıllarını ve ailesini konuk olduğu programda anlatmıştı:
“Benim babam sofra kurallarına inanılmaz önem veren bir adamdı. Hayatımda bu kadar sofraya dikkat eden bir adam görmedim. Mesela ‘baba ben sınıfta kaldım’ desem ‘seneye geçersin’ derdi. Ama kolunu sofraya koyduğum zaman kızardı. Sofraya oturmadan önce traş olup gelirdi. Ev için dikilmiş özel kıyafetlerini giyerdi.”
“Bu kadar sert kuralları başka hiçbir arkadaşımın evinde görmedim. İyi ki de yapmış! Çünkü ben hayatta öğrendiğim birçok şeyi o sofrada öğrenmişim şimdi anlıyorum, muhabbet ederdik çünkü… “
“Oxford Felsefe mezunuydu. Babam konuşmasın da kim konuşsun? Ben sanattan, edebiyata birçok şeyi babamdan öğrendim. Ayaklı kütüphane gibiydi…”
SINIFTA KALDIM BABAM BİR ŞEY DEMEDİ!
“Liseye giderken kaldım, babam bir şey demedi. Amerika’ya gittim orada bitirdim. Çünkü sevmiyordum okula gitmeyi. Ben hiçbir zaman okula gitmeyi sevmedim. Evde o kadar çok şey öğretiliyordu ki bir de okula gidip bir şeyler öğrenmekten sıkılıyordum.”
“Okul hayatım boyunca çok tacize uğradım. Fiziksel, sözsel her türlü tacize uğradım. Çünkü 3 bin kişiydi Maarif Koleji (Kadıköy Anadolu Lisesi) o zaman bir tek ben sarışındım. Sınıfa doluşuyorlardı beni görebilmek için teneffüslerde dışarı çıkamıyordum, korkuyordum. “
ASIL ARMATÖR DEDEMDİR
“Bizim ailenin zenginliği dedemden gelir. Babama ‘armatör’ diyorlar ama asıl armatör dedemdir. Dedem 1990’de gelmiş İstanbul’a Fatih’e yerleşmiş sonra Beylerbeyi’ndeki o yalıyı almış. Hatta babam derdi ki ’16 bin liraya almış’ şimdi herhalde yüzlerce milyon dolar ediyor. Ailede okuyan tek adam babam… “
“Babam, dedemden kalan parayla hayatını sürdürdü. Çok para çaldırdı, kaptırdı! Bir sürü şirketi vardı hep başkalarına devretti. Vergi rekortmenleri listesinde olan bir adamdı babam. Tabii hazıra dağ dayanmıyor…”
Henüz yorum yapılmamış.